[1] (aile) erkekle kadın, aile kurmak için kanuna uygun olarak birleşmek, izdivaç etmek
Öyle olmasa Musa ile evlenmez, talipleri içinde en beğendiği İsa’nın İstanbul’dan dönmesini beklerdi. – E. Şafak
Evlenmek Sözlük Anlamı
geçişsiz f. (< ev+len-mek, Eski Türk. evlen-mek “bir evde oturmak, bir evi kendine mesken edinmek”) (Kadın ve erkek) Nikâh bağı ile birleşerek bir âile kurmak, teehhül etmek, tezevvüç etmek: Ali Bey Manastır’da evlenmişti (Nâmık Kemal). Evlenir, şehire taşınırlar (Orhan V. Kanık). Bir ay sonra babam evlendi (Kerîme Nâdir). ѻ Evlenip barklanmak: Evlenip ev açmak, çoluk çocuk sâhibi olmak: Küçük kız daha uslu akıllı çıkmış, evlenmiş barklanmış (Sait Fâik).
Evlenmek TDK Anlamı
(nsz, -le) Erkekle kadın, aile kurmak için yasaya uygun olarak birleşmek, izdivaç etmek: Öyle olmasa Musa ile evlenmez, talipleri içinde en beğendiği İsa’nın İstanbul’dan dönmesini beklerdi. -E. Şafak.